Akıllı Tarım Çiftçiye Ne Kazandırır ?
Her geçen gün kendini daha fazla hissettiren teknoloji tarım ve hayvancılık sektöründe de verimlilik, kazanç ve kaliteyi artırmaya ayrıca mikro ve makro üreticilerin işlerini kolaylaştırmaya devam etmektedir.
Akıllı Tarım Nedir?
Teknolojinin imkanlarını kullanarak nitelikli bilgiye ulaşmak böylece daha verimli, karlı ve çevreye duyarlı tarımsal üretim yapabilmek mümkün. Bu tarımsal üretim modeline Akıllı Tarım diyoruz. Günümüzde erken uyarı sistemlerinden toprak ve havanın ısısını, nemini ölçen sensörlere, üretimin her aşamasında kullanılan robotlara kadar pek çok alanda akıllı tarım teknolojileri yaygınlaşıyor. Nesnelerin İnterneti kavramı tarımda etkin biçimde değişiklik yaratıyor. Artık akıllı sistemlerle tarımsal üretimdeki riskleri minimize etmek mümkün. Doğru yaklaşımla daha az maliyet ile daha fazla ve kaliteli üretim yapılabiliyor.
Akademik, kamu ve özel sektördeki bilgileri yüksek teknoloji eşliğinde çiftçilerin kadim deneyimleriyle sentezleyerek verimin, karlılığın ve kırsal alandaki yaşam standartlarının yükseltilmesini amaçlayan akıllı tarım çalışmalarının yapılması gerekmektedir.

Akıllı tarımdaki uygulamalar ve teknolojiler nelerdir?
Akıllı tarım kavramında en çok karşımıza çıkan teknolojiler sensörler, uzaktan algılama drone ve uydu teknolojileri, yapay zeka, robot teknolojileri ile görüntü işleme teknolojileri. Sensörlerle toprağın ve havanın ısısını ölçebilmek, sulama ve ilaçlama gibi işlerde daha bilinçli ve kararında uygulama yapmayı sağlıyor. Lokal meteoroloji istasyonları ile bölgesel tahminlere ulaşılabiliyor. Böylece çiftçiler kendi bölgelerindeki hava şartlarına daha hakim olarak karar alabiliyorlar. Akıllı sulama sistemleri de yine hayatı kolaylaştıran ve su tasarrufu sağlayan teknolojilerden biri. Artık cep telefonundan bile kontrol edilebilen sistemler mevcut. Tarlaya gitme zahmetine ve masrafına katlanmadan çiftçiler bulundukları yerden tarlalarını sulama şansına sahipler. Uydu görüntü işleme sistemleri ile arazilerin verimliliğini ve bu verimliliği etkileyen faktörleri hiç araziye gitmeden tespit edebilmemiz mümkün oluyor. Görüntü işleme teknolojileri ile hastalık ve zararlıları çok kolayca tespit edebiliyoruz.
Bunun yanında dronelar tarımsal üretimde tarlanın kontrollerinin yapılmasından ilaçlama ve gübreleme yapılmasına kadar birçok konuda çiftçilerin yardımcısı olabiliyor.
Tarımda teknolojinin kullanılması çiftçiye ne gibi faydalar sağlıyor?
Tarım teknoloji ile birleşince giderlerin ve çevreye olumsuz etkilerin azalması çok büyük oranda kolaylaşıyor. Çiftçilik verimli ve kazançlı bir hale gelebiliyor. Ayrıca çiftçimizin yaşam kalitesi de yükseliyor. Günümüzde geleneksel yöntemlerle tarım yapmak çok zahmetli ve maalesef pek de karlı değil. Teknoloji ile birlikte bilgiye de erişim sağlanıyor. Doğru ve zamanında karar alınabiliyor. Daha verimli kaynak kullanımı ile üretim yapılabiliyor. Bu da daha az su, ilaç, mazot ve gübre demek. Doğru zamanda doğru miktarda sulanan, ilaçlanan ve gübrelenen tarlalar ile daha kaliteli ve daha fazla ürün elde etmek demek.
Üretim ve hasat robotları da tarımsal üretimde yerini aldığında hem iş gücünden tasarruf edilecek hem de üretim aşamasındaki aksamaların önüne geçilebilecek.
Tarımda kullanılan teknolojiler verimliliği ne oranda artırabilir?
Yaptığımız çalışmalarda ölçümlediğimiz gelişim alanları şöyle; teknoloji tarımsal üretim maliyetlerinde % 20, hayvancılık maliyetlerinde % 22, tarımsal sulamada % 20 tasarruf, toplam gelirde % 10 -20 oranında artış sağlayabilir. Teknoloji kullanarak yaptığımız bazı üretimlerde verimin % 150 oranında arttığını da ölçtük. Tarım ve teknoloji bir araya geldiğinde çıkan sonuçlar çok daha başarılı oluyor.
Akıllı tarım teknolojilerini değerlendirirken maliyetlerimizin ve olumsuz çevre faktörlerinin önemli ölçüde azaltılacağını göz önüne almamız gerekiyor.
Örneğin hayvancılıkta geliştirilen teknolojilerle hayvanların süt verimlilikleri sürekli takip ediliyor. Hastalıklar hızlıca tespit edilerek önlem alınabiliyor. Hayvanların kızgınlık zamanlarının dölleme yapılmadan kaçırılması demek çiftçinin hayvanına yem verip süt alamaması demektir. 20 günde bir gelişen kızgınlık durumunu kaçıran çiftçi hayvanından verim almadan bu dönemde yaklaşık 300 TL’lik yem yedirir ve süt alamaz. Teknolojiler gelişmeden önce bir yılda 4-6 kez kızgınlıkların kaçıran çiftçilerimiz vardı. Buradaki kayıpların ne kadar yüksek olduğunu kolayca görebiliriz. Ayrıca hayvanın hastalığının da önceden tespit edilmesi hem hayvan için hem de üreticilerimiz için önemli bir konfor oluşturuyor.
Türkiye’de tarım sektöründe dijitalleşme ne durumda?
Türkiye’de tarım sektörünün dijitalleşmesinin önündeki en büyük engellerin başında bu konuda karar verici olan yöneticilerin yaş ve eğitim durumu açısından dijitalleşmeye pek yakın olmaması ile ülkenin politikaları önceliklendirilirken tarımın savunma sanayi, sağlık ve ulaştırma sektörleri gibi sektörlerin çok arkasında önceliklendirmesi geliyor.
Tarımda dijitalleşme bugün yaşadığımız birçok problemin doğrudan çözüm noktasıdır ancak maalesef istenilen hızda ilerlemiyor. Sektörün tüm taraflarını teknolojiye hazırlamamız gerekiyor. Teknolojiyi kullanmasını istediğimiz çiftçinin yaş ortalamasının 54 olduğunu düşünürsek işimizin ne kadar zor olduğu ortaya çıkar. Ancak çiftçilerin verimliliklerini ve karlılıklarını arttıran yeniliklere çok hızlı adapte olduklarını bildiğimizden bu konuda inancımızı kaybetmedik. Tarımda dijitalleşme, Türkiye’nin ve dünyanın bugün yaşadığı birçok sorunun çözümünün odağında, bunu başarmalıyız.
Dijital tarımın öncü olduğu ülkeler hangileri? Türkiye bu sıralamada nerede bulunuyor?
Bugün tarımda gelişmiş tüm ülkeler dijital tarımı üretimlerinde aktif olarak kullanıyorlar. Dijital tarım tarımsal üretimin olmazsa olmazı olarak hayatımızda yerini almaya başladı. Çiftçi karar destek sistemlerinden, uzaktan algılama ve uydu teknolojilerine, üretim ve hasat robotlarına kadar birçok gelişme tarımsal üretimde hayatımıza girdi. Küresel ısınma, iş gücünün çiftçilik yapma isteğinin azalması ve köylerden kente göçün artması tüm dünyada artan nüfusun beslenmesinin önündeki en büyük engel. Tarım ürünlerinin üretimini ve açlığı dijital tarımın üretim alanında yer alması ile arttırabiliriz.
Türkiye’de maalesef bu konu ile ilgili bir politika belirli değil. İyi niyetli bazı girişimciler ve farkındalığı olan büyük şirketlerin sosyal iş modelleri anlamında desteklemeleri var.
Biz çalışmalarımızda hem geliştirdiğimiz teknolojileri test ediyoruz hem de diğer teknoloji geliştiricilere know-how sağlıyoruz. Bizle birlikte birkaç şirket ve girişimci bu konularda çalışmalar yapıyor.
Yurt dışından teknoloji transferi ise büyük üretim yapan çiftçiler tarafından gerçekleştiriliyor. Hem fiyatları yüksek hem de dövizimiz yurt dışına gidiyor. Bu konuda inisiyatifi ele almalıyız.