Blog | S.S.S | Bizi Takip Edin |

Ceviz Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele

ceviz-hastalik-ve-zararlilari

Ceviz hastalık ve zararlıları ile mücadele, ceviz yetiştiriciliğinde en kritik adımlardan biridir. Hasatta cevizden istenen verimi almak için bu adımda titizlikle hareket etmek gerekiyor. Ceviz ağaçları, bir dizi hastalık ve zararlı organizma tarafından tehdite maruz kalıyor ve kalmaya devam edecek. Bu durum ürün kalitesini ve verimini olumsuz yönde etkiler. Ceviz ürün kalitesini ve verimini maksimize etmek için etkili stratejileri bu içeriğimizde detaylandırmaya çalışacağız. Ceviz hastalık ve zararlıları ile mücadele, sağlıklı bir ceviz hasadı için önemli bir faktördür. Bu önemli faktör hakkında detaylar için yazımızı okumaya devam edin.

Ceviz Hastalık ve Zararlıları ile Nasıl Mücadele Edilir?​

Ceviz hastalık ve zararlıları, ceviz yetiştiricileri için potansiyel riskler oluşturur. Bu sorunlar, ağaçların sağlığını ve verimini etkiler. Ancak, doğru bilgi ve önlemlerle bu zararlılarla mücadele etmek mümkündür. Bu yazıda, ceviz hastalık ve zararlıları ile nasıl başa çıkılacağına dair önemli bilgileri bulacaksınız. Sağlıklı ve verimli bir ceviz bahçesi için atılacak önemli adımlar mevcuttur. Bununla birlikte ceviz hastalık ve zararlıları ile nasıl mücadele edilir adımları aşağıdaki gibidir:

  • Üretim sahasında hastalık ve zararlıların çoğalmasını önlemek adına ekim nöbetini uygulayınız.
  • Fide, fidan, tohum gibi üretim materyali satın alırken Bitki Pasaportu ve Sertifika etiketi taşıyan, hastalık ve zararlılardan arındığı belgelenmiş ürünlere öncelik veriniz.
  • Hastalık ve zararlı etkilerini azaltmak için dayanıklı çeşitleri tercih ediniz.
  • Ekim zamanı ve diğer kültürel işlemleri, hastalık ve zararlıların etkilerini minimize edecek şekilde düzenleyiniz.
  • Hastalık ve zararlıların etkilerini artırmamak için aşırı ve yanlış gübreleme yapmaktan kaçınınız.
  • Etkili bir mücadele için önce sorun olan hastalık ve zararlıyı teşhis ettiriniz.
  • Tanımadığınız herhangi bir hastalık ve zararlıyı gördüğünüzde en kısa sürede il/ilçe müdürlüklerine bildirimde bulununuz.
  • Etkili bir mücadele için hastalık ve zararlının ekonomik zarar eşiği ve mücadele zamanını öğrenmek adına araştırma yapınız.
  • Mücadele zamanı ile ilgili il/ilçe müdürlüklerinin duyurularını takip ediniz.
  • İlaç kullanmadan önce, tuzak, feromon ve faydalı böcekleri kullanarak mücadele stratejileri geliştiriniz.
  • Reçetesiz ilaç alımından kaçının ve teknik uzmanlara danışmadan ilaçlı mücadele uygulamayınız.
  • İlaçlama sonrasında hasat için, ilacın etiketinde belirtilen bekleme süresine riayet ediniz.

Cevizde Sıkça Görülen Zararlılar

Ceviz küçük yaprakbiti

Ceviz küçük yaprakbiti baş, thorax ve abdomen kısımları kanatlı ve kanatsız dişilerde,  soluk limon sarısı veya sarımtırak pembe renk tonlarına sahiptir. Anten segmentleri halkalı bir yapı gösterir. Kornikuluslar ve kauda soluk renkte olup, kornikulusların boy ve eni eşittir. Vücut uzunluğu yaklaşık olarak 1.6-2.5 mm civarındadır (Şekil a). C. juglandicola türü, P. juglandis türünden ayırt edilecek şekilde, ceviz yapraklarının altında düzensiz bir şekilde koloni oluşturur (Şekil b). Bu tür, kışı yumurta döneminde geçirir. İlkbaharda yumurtalardan çıkan bireylerin tamamı dişi bireylerden oluşur ve yaz aylarında dölleme olmadan (doğurgan) çoğalır, yılda çok sayıda nesil ortaya çıkar.

ceviz-kucuk-yaprak-biti
ceviz-kucuk-yaprak-biti-2

Ceviz büyük yaprakbiti

Ceviz büyük yaprak biti, kanatsız dişilerde vücut, sarı tonlarda, üst kısmı yeşil ve portakal rengindedir. Baş ve thorax koyu kahve renk tonlarına sahiptir. Beş segmentli antenler, sarımsı ve vücuda oranla epey kısadır. Baş ve vücut, uzun ve ince kıllarla kaplıdır. Sarı renkte kauda ile vücut uzunluğu yaklaşık olarak 2-3.5 mm civarındadır. Kanatlı dişilerde baş ve thorax koyu kahve veya siyah renklidir. Abdomen, açık sarı kahverenginden siyaha kadar değişen renk tonlarına ve yan kısımlarda koyu renklere sahip bantlara sahiptir. Kornikuluslar kahverengindedir, antenler sarıdır ve segment uçları koyu renklidir. Sarı renkte kauda ile vücut uzunluğu 2-3.5 mm kadardır (Şekil a). P. juglandis türü, holosiklik bir yaşam döngüsüne sahiptir ve yaprakların üst yüzeyinde orta damar boyunca yerleşerek beslenir (Şekil b). Kışı yumurta döneminde geçirirler ve ilkbaharda yumurtadan çıkan bireylerin tamamı dişi bireylerden oluşur. Yaz boyunca dölleme olmadan (doğurgan) çoğalır ve yılda çok sayıda nesil meydana getirirler.

ceviz-buyuk-yaprak-biti
ceviz-buyuk-yaprak-biti

Ceviz yaprakbitleri, ceviz bitkisinin yaprak ve meyvelerinde öz suyunu emerek beslenir. Bu emme işlemi sonucunda, klorofil parçalanarak fotosentez olumsuz etkilenir, yapraklarda sararma ve yoğun popülasyonlarda dökülmeler meydana gelir. Ayrıca salgıladıkları tatlı sıvı nedeniyle yaprak ve meyvelerde fumajin (kara balık) oluşur. Bu durum, ağacın zayıflamasına, yaprak deformasyonuna, ürün kalitesi ve verimde düşüşe sebep olur (Şekil 1-2). C. juglandicola ve P. juglandis türleri genellikle beslendikleri bitki organlarında bir arada bulunurlar. Meyve kabuğu sertleşmesinden 3-4 hafta önce %10-15 oranında bulaşık varsa meyve gelişimi engellenir. Yaz sonunda hasada yakın dönemde bulaşık devam eder veya artarsa meyve iç kısmında pörsümeler oluşur, bu da kaliteyi düşürür. Yaprakbitleri özellikle sık dikim yapılan, düzenli budama yapılmayan, yüksek rutubet içeren, aşırı ve geniş spektrumlu insektisitlerin kullanıldığı bahçelerde sorun yaratmaktadır. Ceviz yaprakbitleri ekonomik açıdan önemli zararlılar olmasa da, ülkemizde ceviz yetiştiriciliği yapılan tüm bölgelerde görülmektedir.

ceviz-yaprak-biti
Şekil 1
ceviz-yaprak-biti
Şekil 2

Mücadelesi

Kültürel önlemler: Tarım alanında ve bahçelerde alınacak kültürel önlemlerle ilgili olarak, yeni kurulan bahçelerde sık dikimden, fazla sulama ve azotlu gübre kullanımından kaçınılmalıdır. Ayrıca, bahçe içi ve çevresinde yabancı ot temizliğine özen gösterilmeli ve ağaçlar düzenli olarak budanarak bahçe içinde hava sirkülasyonu sağlanmalıdır. Bunun yanı sıra, meyveleri güneşten korumak amacıyla yapılan Kaolin uygulamasının, yaprak biti popülasyonunu azaltıcı etkisi olduğu gözlemlenmiştir.

Biyolojik mücadele: Doğal düşmanlardan faydalanmak, özellikle Coccinellidae, Syrphidae, Chrysopidae, Anthocoridae ve Aphidiidae familyalarına ait böcekleri kullanarak ceviz yaprakbitleriyle biyolojik mücadele etmek önemlidir. Bugünlerde, bu türlerin üretiminden ziyade bulaştırma veya en önemlisi doğal düşmanların faaliyetlerinin yoğun olduğu dönemlerde zararlılarla mücadelede gelişi güzel ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Gerekirse, çevre ve doğal düşmanlara minimum etkisi olan seçici ilaçlar tercih edilmelidir. Ayrıca, doğal düşmanlar için bahçe kenarlarında çok yıllık barınak bitkileri (yabani gül, böğürtlen vb.) korunmalıdır. Ek olarak besin kaynağı (av, polen, nektar vb.) olan nane, yabani havuç ve rezene gibi bitkilerde korunmalıdır. Biyolojik mücadelede başarı için karıncaların ağaçlara çıkışını engellemek önemlidir, çünkü yaprak bitleri tarafından salgılanan tatlı sıvıyla beslenirler.

Kimyasal mücadele: Ceviz yaprakbitlerine karşı kimyasal mücadele genellikle ilkbaharda tek bir ilaçlama ile sınırlıdır. Önceki yıldan bulaştığı bilinen bahçelerde, bahçeyi temsil edecek şekilde belirlenen 20 ağaçtan alınan 5 yaprak kontrol edilir. 100 yaprakta 5 koloni tespit edildiğinde ilaçlama önerilir. Yaz aylarında, kullanılan ilacın etki süresi dikkate alınarak ikinci ve üçüncü ilaçlama yapılabilir. Ancak, yaprakbiti yoğunluğu genellikle temmuz ayında sıcaklıkların artmasıyla birlikte düşer, bu da göz ardı edilmemelidir.

Ceviz yaprakuyuzu ve Ceviz yaprak gal akarı

Erginleri sarımsı krem renkte, şeffaf ve ince olan Eriophyidae akarları, baş tarafı geniş ve abdomene doğru daralan havuç şeklinde bir yapıya sahiptir. Boyutları yaklaşık 0.1-0.3 mm‘dir ve erkek ile dişi bireyler birbirine çok benzemektedir, aynı zamanda yavaş hareket ederler. Bu akar türleri, ceviz yaprakları ve meyvelerinde oluşturdukları zararla tanınır. İki farklı ergin döneme sahip olan Protogyne (yazlık form) ve Deutogyne (kışlık form) adlı dönemlere ek olarak, olumsuz iklim koşullarına dayanabilmek için Nymphopupa adlı ara bir dönemi daha geçirirler. Bu akarlar, kışı tomurcuklar içinde, kabuk altlarında ve gövdedeki çatlaklarda ergin halde geçirirler. İlkbaharda yaprak tomurcukları açıldığında ergin bireyler, genç yaprak ve meyvelerde beslenmeye başlar. Beslenme sonucu yaprak ve meyve üzerinde oluşturdukları gal ve kabartılara yumurta bırakırlar. Yumurtalar bir hafta içinde açılır ve yumurtadan çıkan nimfler, galler içinde beslenerek ergin oluncaya kadar yaşamlarını sürdürür. Erginleştiklerinde galleri terk ederek genç yaprak ve meyvelere göç ederler. Zararı, en yoğun olduğu yaz mevsimi sonunda ortaya çıkar. Sonbaharda dişi formlar oluşur ve kendi kendilerini dölleyerek korunaklı yerlerde kışı geçirirler. Genellikle mekanik taşıma olarak rüzgar, kuşlar ve böcekler aracılığıyla yayılırlar. Ayrıca, fidan nakliyesi, bu türlerin temiz alanlara taşınmasında önemli bir rol oynar. Ceviz Eriophyidae akarları, iklim koşullarına bağlı olarak yılda çok sayıda döl verirler. Aşağıdaki görseller Eriophyidae sp. akarlarına ait nimf ve ergin bireylerin görünümünü vermektedir.

ceviz-yaprakuyuzu
ceviz-yaprakuyuzu

Ceviz Eriophyidae akarları, ceviz yaprakları ve meyvelerinden emdikleri özsuyu ile beslenirler. Bu türler, emgi sırasında salgıladıkları toksik madde ile bitki dokusunda deformasyona (gal ve kabartı) neden olur. Örneğin, ceviz yaprakuyuzu (A. erinea) sadece yapraklarda beslenir ve yaprağın üst yüzeyinde büyük gallere, alt yüzeyinde ise erineumlara (tüylenme) sebep olur (Şekil 3-4). Ceviz yaprak gal akarı (A. avanensis) ise genellikle ceviz yaprağında beslenerek alt ve üst yüzeyinde siğil şeklinde küçük galler oluşturur ve yoğun popülasyonlarda meyveye de benzer şekilde zarar verir (Şekil 5-8). Gal ve kabartılar önce açık yeşilimsi renkteyken zamanla kızarır, kahverengileşir ve siyahlaşır. Yüksek bulaşma durumlarında yapraklar erken dökülür ve meyvenin şekli bozulur. Ceviz yetiştirilen tüm bölgelerimizde bu türlerin zararıyla karşılaşılmaktadır.

ceviz-yaprak-uyuzu
Şekil 3
ceviz-yaprak-gal-akarı
Şekil 5
ceviz-yaprak-gal-akarı
Şekil 7
ceviz-yaprak-uyuzu
Şekil 4
ceviz-yaprak-gal-akarı
Şekil 6
ceviz-yaprak-gal-akarı
Şekil 8

Mücadelesi

Kültürel önlemler: Tarımsal uygulamalarda ve bahçelerde ceviz Eriophyidae akarları ile mücadele için kültürel tedbirlerin başında: bahçe kurulurken kullanılacak fidanlar ve aşı çelikleri, bu zararlılardan arındırılmış olmalıdır. Bahçenin düzenli bakımı sağlanmalı, ağaçlar sürekli olarak sağlıklı tutulmalı ve fazla azotlu gübre kullanımından kaçınılmalıdır. İlkbahar sonunda enfekte olmuş sürgünler budanmalı ve budama artıkları ile birlikte sonbaharda dökülen yapraklar toplanarak imha edilmelidir. Hafif enfeksiyon durumlarında, budama yaparak etkilenmiş yaprak ve sürgünlerin bahçeden uzaklaştırılması ve imha edilmesi, populasyonun azaltılması açısından önemlidir. Ayrıca, bahçe içi ve çevresindeki yabancı ot mücadelesi düzenli olarak gerçekleştirilmelidir.

Biyolojik mücadele: Ekolojik dengenin korunması adına, bu akar türlerinin doğadaki birçok etkili predatör tarafından baskı altında tutulduğunu belirtmek önemlidir. Bu nedenle, yırtıcı türlerin korunması ve etkinliklerinin arttırılması esastır. Doğal düşmanların faaliyetlerinin yoğun olduğu dönemlerde, zararlılarla mücadelede plansız ilaç uygulamalarından kaçınılmalı ve gerektiğinde, çevre ve doğal düşmanlara en düşük etkisi olan seçici ilaçlar kullanılmalıdır. Ek olarak, bahçe kenarlarında doğal düşmanlar için çok yıllık barınak bitkileri (yabani gül, böğürtlen vb.) ve besin kaynağı sağlayan bitkiler (nane, yabani havuç, rezene vb.) korunmalı veya bu bitkiler bahçe çevresinde yetiştirilmelidir.

Kimyasal mücadele: Ceviz Eriophyidae akarlarına karşı genel uygulama, daha önce zararlı ile bulaşığın bilindiği bahçelerde ilkbaharda yaprak ve meyvelerin incelenerek galler belirtileri aranır. Görülen zarar belirtileri durumunda ilaçlama yapılır. Ancak, bulaşık olduğu bilinen bahçelerde her yıl yoğun bulaşma gözlemlenen dönemlerde uygun ilaçlama zamanları belirlenir. Bu dönemler, ilkbaharda erginlerin kışı geçirdikleri yerlerden yaprak ve meyvelere geçtikleri nisan-mayıs ve sonbaharda yaprak ve meyvelerden tekrar kışı geçirmek için bitki organlarına göç ettikleri ekim-kasım aylarıdır. Fidanlık ve genç bahçelerde (5 yaş altı) zarar görüldüğünde en az bir ilaçlama yapılmalıdır. Yeni çıkan genç yapraklarda zarar devam ederse, ilacın etki süresi ve zarar durumu göz önüne alınarak bir ilaçlama daha önerilebilir.

Ağaç Sarıkurdu

Erginlerin kanat açıklığı yaklaşık olarak 41-43 mm arasındadır. Ön ve arka kanatlar beyaz renktedir ve ön kanatların üzerinde çok sayıda oval şekilli metalik mavi benek bulunmaktadır (Şekil 9). Bu beneklerin rengi, larvanın beslendiği bitki türüne göre değişiklik gösterebilir. Dişi bireylerin antenleri iplik formundadır ve beyaz tüylerle kaplıdır. Erkek bireylerin antenleri ise tarak formundadır ve üzerindeki beyaz tüyler basal kısımda yoğunlaşmıştır. Baş ve thoraks üzerinde yoğun beyaz tüyler bulunur ve orta kısımda 3’erli iki sıra halinde 6 adet koyu mavi benek bulunur. Abdomen koyu kahverengi rengindedir ve segmentler arasında birçok beyaz tüycük bulunmaktadır. Yumurta; ovalimsi şekilli olup, yaklaşık olarak 0.8×0.9 mm boyutlarında ve kırmızımsı sarı veya kırmızımsı kahverengi rengindedir (Şekil 10). Genç larva pembe renkte olup, üzerindeki noktalar çok az belirgindir (Şekil 11a). Olgun larva ise yaklaşık olarak 8×45-60 mm boyutlarında, silindirik şekilli ve koyu sarımsı kahverengi rengindedir. Abdomen 8 segmentlidir ve her segmentte 4 çift siyah benek bulunur. Bu beneklerin üzerinde biri kısa, diğeri uzun iki adet kıl mevcuttur (Şekil 11b).

agac-sarikurdu
Şekil 9
agac-sarikurdu-genc-larva
Şekil 11a
agac-sarikurdu-yumurta
Şekil 10
agac-sarikurdu-olgun-larva
Şekil 11b

Mücadelesi

Kültürel önlemler: Tarım alanlarında veya bahçelerde kullanılan fidanlar ve çelikler, temiz olmalıdır. Bahçe bakımı düzenli bir şekilde yapılmalı ve ağaçlar sağlıklı tutulmalıdır. Mayıs-Haziran aylarında, taç izdüşümündeki yabancı otlarla mücadele edilmeli ve nar gibi dip sürgünü olan meyve ağaçlarında dip sürgün temizliğine özen gösterilmelidir. Ağaçlar her yıl düzenli olarak budanmalı ve budama sırasında, bulaşık dallar kesilerek imha edilmelidir. Yoğunluğun düşük olduğu bahçelerde, galerilere çelik tel sokularak veya gaz haline geçen bir insektisit enjekte edilerek (galeri ağzı aşı veya cam macunu ile kapatılarak) larvalar öldürülmelidir.

Biyolojik mücadele: Ağaç sarıkurdu’nun doğadaki birçok doğal düşmanı bulunmaktadır. Bu doğal düşmanların korunması ve etkinliklerinin artırılması için zararlılara karşı kullanılan ilaçları ve ilaçlama zamanlarını doğru bir şekilde belirleyerek, mevcut predatörleri koruma, destekleme ve etkinliklerini artırma yoluna gidilmelidir. Bu nedenle, yıl içinde predatör faaliyetinin yoğun olduğu dönemlerde, diğer zararlılara karşı gelişi güzel ilaçlamalardan kaçınılmalıdır. Geniş etkili bitki koruma ürünleri yerine seçici (spesifik) olanları tercih edilmelidir.

Kimyasal mücadele: Zararlıların larvaları ağaç odun dokusunda galeri içinde beslendikleri için mücadeleleri oldukça zordur. İlaçlama kararı vermek için eşeysel çekici tuzaklar kullanılarak ilk kelebek çıkışı izlenir. Bu amaçla, mayıs ayının ilk veya ikinci yarısında hektar başına bir adet izleme tuzak asılır. Tuzaklar haftada 2-3 kez kontrol edilir. İlk ergin yakalama sonrasında 10 ve 15 gün arasında ağaçlar ilaçlanmalıdır (haziran ayı). Tuzaklarda ergin yakalaması devam ettiğinde ve tepe noktaları belirginleştiğinde 2. (Ağustos ayı) ve 3. (ekim ayı) ilaçlamalar gerçekleştirilir. İlaçlamalar, kaplama şeklinde olmalıdır. Meyveye yatmış bahçelerde hasada yakın ilaçlamalar, diğer nar zararlıları ile mücadele yöntemleri ile entegre edilebilir. Ağaç sarıkurdu ile etkili bir mücadele için en az iki yıl süreyle mücadele devam etmelidir.

Armut kaplanı

Armut Kaplanı erginleri, geniş ve yassı bir vücuda sahip olup 4-5×2.5 mm boyutlarındadır. Şeffaf görünümlü olan üst kanatları, desenli bir arı peteğini andırır ve duman rengi gölgelidir. Göğüs ve karın kısmı kahverengi siyahtır, bacakları koyu sarı renkte ve antenleri 5 segmentlidir. Antenler, yüksek bir pronotumu örter ve başı kapsar şekilde öne doğru uzanmıştır (Şekil 12a). Yumurtalar parlak siyah renkte olup, yaklaşık 2 mm uzunluğundadır. Kış mevsimini, erginken ağaç kabukları altında, taşlar arasında toprak yarık ve çatlaklarında, kurumuş yaprakların altında geçirirler. Nisan ayından itibaren bu kışlakları terk ederek meyve ağaçlarına geçerler. Yaprakların özsuyunu tüketen bu böcekler, 10 gün süreyle beslendikten sonra çiftleşirler. Dişiler, mayıs ayının başından itibaren yaprağın alt epidermisine ve doku içine yumurta bırakır. Yumurtalar, koruma amaçlı yapışkan bir sıvı ile kaplanır. Dişi başına 21-127 adet yumurta bırakılır ve bu yumurtalar, haziran ayı başından itibaren açılır. Nimfler, siyah renkte doğar ve gömlek değiştirdikçe renkleri açılır. S. pyri, beş gömlek değiştirir ve ortalama 22 günde ergin hale gelir. Erginler, ekim ayından itibaren kış mevsimini geçirmek üzere kışlaklara çekilirler. Bu tür, yılda 2-3 döl verir. Armut Kaplanı’nın nimf ve erginleri, yaprakların özsuyunu emerek klorofilin parçalanmasına neden olur. Bu beslenme sonucunda yapraklarda sarımsı beyaz lekeler oluşur (Şekil 12b). Yaprak altında oluşan koyu renkli pislikler ve salgıladıkları tatlı madde, yaprağın solunumunu engeller ve kurumalara yol açar (Şekil 12c). Yoğunluğun yüksek olduğu durumlarda, ağaçlar sağlıklı bir şekilde gelişemez, sürgünler tam olarak olgunlaşamaz, meyveler küçük kalır ve bu da ürün kalitesi ile verimde düşüşe neden olabilir. Armut Kaplanı, ülkemizde meyve yetiştirilen bölgelerde görülür. Ancak, genellikle ekonomik açıdan her zaman zarar oluşturmayan sekonder bir zararlıdır.

armut-kaplani
Şekil 12a
armut-kaplani
Şekil 12b
armut-kaplani
Şekil 12c

Mücadelesi

Kültürel önlemler: Tarımsal uygulamalarda ve bahçelerde alınacak önlemler şunlardır: Yeni bahçe tesislerinde sık dikimden kaçınılmalı, aşırı sulama ve azotlu gübre uygulaması özenle düzenlenmeli, bahçe içi ve çevresinde yabancı ot temizliği düzenli olarak yapılmalıdır. Ağaçlar her yıl düzenli olarak budanarak bahçe içindeki hava sirkülasyonu sağlanmalıdır. Ayrıca, meyvelerin güneşten korunması amacıyla kullanılan Kaolin uygulamasının Armut kaplanı popülasyonunu önemli ölçüde azalttığı gözlemlenmiştir.

Biyolojik Mücadele: Armut kaplanı’nın doğal düşmanları hakkında ülkemizde sınırlı sayıda çalışma bulunsa da, doğadaki parazitoit ve predatörlerin korunarak popülasyonlarının artırılmasına öncelik verilmelidir. Ceviz bahçelerinde sorun yaratan zararlılarla mücadelede çevre dostu, parazitoit ve predatörlere zarar vermeyen seçici (spesifik) ilaçlar tercih edilmelidir. Ayrıca, bahçe kenarlarına doğal düşmanlar için uygun barınak bitkileri (örneğin yabani gül, böğürtlen vb.) ve besin kaynakları (örneğin av, polen, nektar vb.) ekilmeli veya korunmalıdır.

Kimyasal mücadele: Nisan ayından itibaren belirlenen 10 ağacın farklı yönlerinden seçilen sürgünlerde yapılan yaprak kontrollerinde, kışlaktan çıkan ergin sayısı ortalama 1 adet ve üzerinde ise ilaçlama uygulanmalıdır. Haziran ayında birinci döl nimflerinin yoğun olduğu dönemde yaprak başına 4 adet ve üzerinde ergin+nimf yoğunluğu tespit edildiyse, ikinci bir ilaçlama düşünülebilir. Ancak, aynı bahçede Elma iç kurdu ve yaprakbiti mücadelesi yapılıyorsa, ayrıca bir ilaçlama gerekmeyebilir.

Cevizde Sıkça Görülen Hastalıklar​

Ceviz ağaçları, bahçelerimizi zenginleştiren, lezzetli meyveler sunan kıymetli varlıklardır. Ancak, bu sağlıklı ve keyifli dünyayı tehdit eden bazı hastalıklar da mevcuttur. Ceviz yetiştiricileri olarak, bu hastalıkları tanımak ve önlem almak, bahçelerimizi güçlü ve verimli tutmak için hayati öneme sahiptir. Ceviz hastalıklarını tanımak ve belirtilerini anlamak, erken müdahalenin anahtarıdır. Bu konuyla ilgili detaylı yazımıza aşağıdaki link üzerinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca, sadece ceviz hastalıklarını tanımakla kalmayıp, kültürel önlemler, biyolojik mücadele ve kimyasal mücadele yöntemlerini içeren çeşitli koruma stratejilerini keşfedeceksiniz. Bahçelerimizi bu hastalıklardan korumak için neler yapabileceğimize dair ipuçları, pratik öneriler ve deneyimlerle dolu bu rehber, ceviz yetiştiriciliğinde başarılı olmak isteyen herkes için bir başvuru kaynağı olacaktır. Ceviz ağaçlarınızın sağlığını koruyarak, lezzetli ve sağlıklı meyveler elde etmenin keyfini çıkaralım!

Cevizde Sulama

Türkiye, ceviz üretiminde öncü bir konuma sahip olmasına rağmen, istenilen verim seviyesine henüz ulaşmış değil. Meyve veren ceviz ağacı sayısı 2000 yılında 3,5 milyonken, bugün 9 milyona yaklaşmış durumda. Ancak, bu artış talebi karşılamaya yetmiyor. Özellikle chandler cinsi cevizlere olan talep yüksek olsa da, verimliliği artırmak için sulama büyük önem taşıyor. Ceviz sulamasında, özellikle ilkbahar aylarında meyvelerin iç gelişiminin başladığı dönemde doğru sulama çok kritiktir. Bu dönemde yaşanacak susuzluk, meyvelerin gelişimini durdurabilir ve verim ile kaliteyi olumsuz etkileyebilir. Toprak neminin yeterli olmaması ise meyve iç büzüşmesi, kararma ve lekelenme gibi problemlere neden olabilir. Ceviz yetiştiriciliğine olan ilginin azalmadığı bu dönemde, modern bahçelerde sulamanın olmazsa olmaz bir faktör olduğunu belirtmek gerekir. Doğru sulama ile daha sağlıklı ve verimli bir ceviz üretimi mümkün olacaktır.

Cevizler kaç günde bir sulanır?

  • Fidan dikim aşamasında her sulama işleminde kullanılan 15-20 litre suyun toprak içindeki etkileşim derinliğini belirlemeli ve buna göre sulama süresini ve miktarını ayarlamalısınız.
  • Yaptığınız sulamanın fidanın toprağını ne kadar süre boyunca nemli tuttuğunu düzenli olarak gözlemlemeli ve sulama sıklığını buna göre ayarlamalısınız.
  • Genel olarak hava sıcaklığı ve yağış durumuna bağlı olarak 10 günde bir, 7 günde bir, özellikle sıcak günlerde ise 3-5 günde bir olacak şekilde 15-20 litre su ile fidan sulaması yapmanız önerilir.
  • Sulama ihmal edildiğinde yaşanacak su stresi, fidanın kök, gövde ve dal gelişimini yavaşlatarak kurumasına neden olabilir.
  • Sık aralıklarla yapılan sulamaların yanı sıra az sulama da fidana zarar verebilir. Sulama sıklığı ve miktarı konusunda topraktaki nem düzeyini göz önünde bulundurmalısınız. Bu konuda esular’ın yenilikçi toprak nem sensörlerinden faydalanabilirsiniz.
  • Yukarıda belirtildiği gibi topraktaki nem seviyesi, sulama miktarı ve sıklığı konusunda temel göstergelerdir. Yapılan gözlemlere dayanarak sulama planınızı oluşturmalısınız.
  • Genel olarak Eylül 15’e kadar fidan sulama aralıklarını azaltarak devam etmek önemlidir. Sıcak bölgelerde eğer fidanın kök bölgelerinde, yani 15-20 cm derinlikte kuruluk varsa, ek bir sulama daha yapılabilir.

Ceviz ağacı ne kadar su ister?​

Cevizin yıllık yağışlarla birlikte 1200-1350 mm sulama suyu ihtiyacı vardır. Sulama süreci, geç ilkbahardan başlayarak hasat dönemine kadar devam eder. Nadiren, çok kurak dönemlerde veya toplam yağışın düşük olduğu bölgelerde, geç sonbahar veya kış sulamaları zorunlu hale gelebilir. Topraktaki su eksikliği, cevizlerin meyve iriliği ve kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Ceviz yetiştiriciliği deneyimleri, yüksek kaliteli iç ceviz üretiminde sulamanın temel bir faktör olduğunu ortaya koymaktadır.

Ceviz yetiştiriciliğinde akıllı sulama​

Ceviz yetiştiriciliği, verimlilik ve kaliteyi artırmak adına modern tarım uygulamalarına uyum sağlamaktadır. Bu noktada, geleneksel sulama yöntemlerinin yerini akıllı sulama teknolojileri almaktadır. Akıllı sulama, su kaynaklarını etkin ve sürdürülebilir bir şekilde kullanarak ceviz yetiştiriciliğinde önemli bir rol oynamaktadır. Geleneksel sulama yöntemlerinin aksine, akıllı sulama sistemleri, hava durumu verileri, toprak nem ölçümleri ve bitki ihtiyaçları gibi faktörleri dikkate alarak sulama süreçlerini otomatik olarak yönetir. Bu sayede suyun verimli bir şekilde kullanılması sağlanır ve su israfı önlenir. Akıllı sulama, çiftçilere su tasarrufu sağlamanın yanı sıra, bitki büyüme döngüsüne uygun optimal sulama sağlayarak verimliliği artırma avantajı sunar.

Ceviz ağaçları, özellikle büyüme dönemlerinde suya ihtiyaç duyarlar. Akıllı sulama sistemleri, bu ihtiyacı anlık olarak değerlendirir ve su verimliliği ile birlikte bitki sağlığını optimize eder. Bu teknoloji, çiftçilere sadece su maliyetlerinde değil, aynı zamanda enerji ve işgücü maliyetlerinde de önemli tasarruflar sağlar. Ceviz yetiştiricileri için akıllı sulama sistemleri, sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçişte önemli bir adımdır. Bu sistemler, su kaynaklarını koruyarak çevresel etkiyi azaltmanın yanı sıra, ceviz verimliliğini ve kalitesini artırarak ekonomik getiriyi de destekler. Daha detaylı bilgi için aşağıdaki içeriğimize göz atmayı unutmayın!

Ceviz Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön