Buğday Yetiştiriciliği Nasıl Yapılır?
Buğday yetiştiriciliği nasıl yapılır en merak edilen ve en çok araştırılan suallerden biridir. Buğday, dünya genelinde ekiliş ve üretim bakımından birinci sırada yer alan ve insan beslenmesinde yaygın olarak kullanılan kültür bitkilerinden biridir. Buğday bitkisinin geniş adaptasyon yeteneği, bu başarıda önemli bir faktördür. Ayrıca, buğday tanesinin sağladığı uygun besin değeri, depolanma ve işlenme kolaylıkları sayesinde, yaklaşık 50 ülkenin temel besin kaynağı haline gelmiştir. Tüm bu gerekçelerden anlayabileceğimiz gibi buğday yetiştiriciliği insanlık için önemli bir konudur.
Buğday Yetiştirme Koşulları
İklim ve Toprak İsteği
Buğday, geniş bir adaptasyon yeteneğine sahip olmasına rağmen aşırı sıcak ve nemden hoşlanmayan bir serin iklim tahılıdır. Özellikle çimlenme ve kardeşlenme dönemlerinde, sıcaklığın 8-10 °C arasında ve bağıl nemin %60‘ın üzerinde olması yeterlidir. Kardeşlenme ile sapa kalkma arasında, 10-15 °C sıcaklık, %65 nem, az ışıklı ve yarı gölgeli hava koşulları uygun olarak kabul edilir. Sapa kalkma döneminde sıcaklık ve nem talepleri artar. Başaklanma öncesinde yüksek bağıl nemin, buğday verimini olumlu yönde etkilediği görülür. Döllenme sürecinde ise düşük nem ve yüksek sıcaklık, tanenin niteliğini artırır. Gelişme dönemi için uygun şekilde dağılmış 500 mm yağış, maksimum verim için yeterli kabul edilir.
Buğday nerede yetişir?
Soğuk hava koşullarına uygun olan buğday, Türkiye’nin tüm bölgelerinde yetiştirilebilir. Ancak yüksek kaliteli verim ve protein içeriği elde etmek için en uygun bölgeler, İç Anadolu, Marmara, Çukurova ve Güneydoğu Anadolubölgeleridir. “Buğday nerede yetişir?” sorusuna, yıllık ortalama yağış miktarı ve toprak besin değerlerinin yüksek olduğu bölgelerde yetişir, şeklinde yanıt verilebilir. Buğdayın kaliteli tane elde etmek için ortalama 500-600 milimetreyağış alan bölgelerde yetiştirilmesi önemlidir. İç Anadolu Bölgesi, uygun iklim ve toprak yapısı nedeniyle Türkiye’de buğday yetiştiriciliği için en uygun bölgelerden biridir. Ayrıca, yapılan araştırmalar buğdayın gen merkezinin Anadolu Bölgesi, Batı İran ve Kafkasya olduğunu göstermektedir. Buğday, dünya genelinde geliştirilmiş bir bitki türü olarak kabul edilir.
Toprak Hazırlığı
Buğday yetiştiriciliğinde toprak işleme ve hazırlığı kaliteli ve bol ürün almak için olmazsa olmaz adımların başında gelir. Buğday tarımında toprak işlemenin zamanı ve yöntemi, amaçlanan tarım sistemi ve iklim koşullarına bağlı olarak değişir. Kurak ve yarı kurak bölgelerde uygulanan nadas-ekim sisteminde, toprak işleme amaçları arasında yabancı otların kontrolü, suyun toprakta tutulması ve erozyonu önleme bulunmaktadır. Erozyona neden olmayacak yöntemlerle toprak işleme büyük önem taşır. Toprağı alt üst etmeyen, devirmeyen ve alttan işleyen aletlerin kullanılması gereklidir. İlk işlemler için kırlangıç kuyruğu pulluk, kazayağı gibi aletler tercih edilmelidir. Sulanan veya nemli bölgelerde, nadas yapılmadan her yıl ürün alınan alanlarda, hasattan hemen sonra gölgeleme yapılarak pullukla 15-20 cm derinliğinde sürülme gerçekleştirilmelidir. Ekim öncesinde ise kazayağı ve tırmık takımı kullanılarak iyi bir tohum yatağı hazırlanmalıdır.
Ekim
Buğday ne zaman ekilir?
Ekim, buğday tarımında yüksek verim ve kaliteli ürün elde etmek için önemli bir adımdır. Buğday genellikle ülkemizde güz ve kış aylarında ekilmektedir. Kışlık ekim, yazlık ekime göre daha yüksek verim sağlar. Ekim zamanı, çeşidin soğuğa toleransı ve vernalizasyon ihtiyacına bağlı olarak değişir. Kasım başından Aralık sonuna kadar süren ekim dönemi, özellikle kıyı bölgelerimizde 15 Kasım-15 Aralık tarihleri arasında en uygun zaman olarak kabul edilir. Toprak sıcaklığının 8-10 °C olduğu dönemde ekim yapılmalıdır. Tohum miktarı, ekim zamanına, bin tane ağırlığına ve çimlenme gücüne bağlı olarak 18-24 kg arasında değişir.
Buğday, mibzer veya serpme yöntemleriyle ekilebilir. Mibzerle ekimde dekara 22-24 kg, serpme ekimde ise 26-28 kgtohum kullanılmalıdır. Ekim öncesi tohum ilaçlaması mutlaka yapılmalıdır. Bitki adedi, m2 başına 550-600 arasında olmalıdır. Tohum ekimi derinliği 4-6 cm arasında olmalıdır.
Ekim zamanı büyük önem taşır.
- Erken ekim (15 Ekim-15 Kasım),
- Normal ekim (15 Kasım-15 Aralık)
- Geç ekim (15 Aralık-15 Ocak) olarak üç farklı zaman aralığı vardır.
En yüksek verim genellikle normal ekim zamanında elde edilir. Erken ekimde, buğdaylar Ocak-Şubat aylarında sapa kalkar, ancak soğuktan zarar görebilirler. Normal ekimde kardeşlenme döneminde olan buğdaylar -3 °C soğuğa dayanabilirken, erkenci çeşitlerde eğer kış ılık geçerse hızlı büyüme nedeniyle yatmalar ve hastalık riski artabilir. Erken ekilen buğdaylarda hastalık ve zararlılar daha önce ortaya çıkar. Erken ve sık ekilen erkenci buğday çeşitlerinde, aşırı azotlu gübre uygulaması yatmalara neden olabilir, bu durum verimi azaltır. Orta erkenci buğday çeşitleri, normal ekim zamanında uygun sıklıkta ve azotlu gübreleme ile dekara verim artışı sağlar. Başaklanma döneminde hastalık ve zararlı mücadelesi, uçak kullanılamadığından yer aletleriyle yapılmalıdır. İzli ekim, traktör teker izleri üzerindeki buğdayları korumak için önemlidir.
Tohumluk
Sertifikalı tohumlukların kullanımı, yüksek verim elde etmek için önemlidir. Bu tohumluklar, tane veriminde %40‘a kadar artış sağlayabilir. Tohumluk alımında özel ambalajlara sahip olmalarına, ambalaj üzerinde etiket bulunmasına ve etiket üzerindeki bilgilere dikkat edilmesine özen gösterilmelidir. Hastalık ve zararlılara karşı ilaçlanmış olmasına da dikkat edilmelidir.
Gübreleme
Buğday, genellikle gübre uygulamalarına olumlu tepki veren bir bitkidir. Buğdayda dengeli bir gübreleme yapmak için gübre, mutlaka toprak tahlilleri sonuçlarına göre uygulanmalıdır. Fosforlu gübrenin tamamı ekimle birlikte verilmelidir. Azotlu gübrenin 1/3’ü ekimle birlikte, 1/3’ü kardeşlenme döneminde ve 1/3’ü sapa kalkma döneminde verilmelidir. Toprak tahlili yapılmamışsa, saf madde üzerinden dekara 12 kg azot ve 6 kg fosfor tavsiye edilmektedir. Buna göre ekimle birlikte dekara 13 kg Diamonyum fosfat (DAP) ve toprak pH’ına bağlı olarak 20-30 kg uygun formda azotlu gübre verilebilir.
Gübreleme yapmadan önce aşağıdaki konulara dikkat etmek, çiftçilerimizin ve ülke ekonomimizin yararına olacaktır:
- Toprağımızın teknik özelliklerine uygun şekilde tahlilini yaptırmalıyız.
- Kireci düşük, asidik yapıdaki topraklarda Kalsiyum Amonyum Nitrat (%26 CAN) kullanılmalıdır.
- pH’sı 7 civarında olan topraklarda ise üst gübre olarak ÜRE, %26 Amonyum Nitrat veya %33 Amonyum Nitrat gübresi tercih edilmelidir.
- Taban gübresi olarak 18-46-0 en uygun gübredir, çünkü bu şekilde buğdayın ihtiyacı olan fosforun tamamı, azotun ise 1/3’ü karşılanmış olur.
- Buğdaylarda üst gübre atıldıktan en az 15 gün yağmur yağmazsa atılan gübrenin en fazla %26’sını bitkiler alır; kalan %74’ü gaz olarak havaya karışır.
- Üst gübre atıldıktan sonra 1-2 gün içinde yağmur yağarsa atılan gübrenin %96’sını bitki alır.
- Buğdaylarda üst gübre olarak kullanılan gübrelerde gaz olarak havaya uçma en fazla üre gübresinde, ondan sonra ise %33 Nitratta ve en az ise %26 Nitrat gübresinde olur.
Bakım
Buğdayın bakımında temel nokta, sapa kalkma döneminde azotlu üst gübre uygulaması yapılmasıdır. Diğer kritik bir bakım işlemi ise yabancı ot mücadelesidir.
Sulama
Buğday ne kadar su ister?
Ülkemizde ekseriyetle buğday yetiştiriciliği susuz yapılmaktadır. Buğday bitkisinin su ihtiyacı, özellikle sapa kalkma,başaklanma başlangıcı ve süt oluşumu aşamalarında olmak üzere iki kez sulama gerektirir. Ancak, suyun maliyetli ve sınırlı olduğu bölgelerde, bir defa sulama yapma imkanı varsa, bu sulama başaklanma başlangıcında gerçekleştirilmelidir. Ekim mevsiminde toprakta yeterli nem olmaması ve mevsimin kurak geçmesi durumunda, ekim aşamasında sulama uygulanmalıdır. Sulamalar, toprağın en az 90 cm derinliğinde ıslatılacak şekilde düzenlenmelidir. Bununla birlikte, Buğday yetiştiriciliğinde doğru sulama sistemleriyle verimde %50’ye kadar artış görülmektedir. Buğdayın sulanması kadar her sulamada verilecek su miktarı da önemlidir. Çünkü her sulamada yeterli miktarda su verilmezse sulamadan beklenen verim artışı sağlanamaz. Bu sebeple buğday yetiştiriciliğinde akıllı sulama çok önemlidir. Buğday yetiştiriciliğinde akıllı sulama ile ilgili daha detaylı bilgi için aşağıdaki içeriğimize göz atmayı unutmayın.
Hastalık ve Zararlılar
Hastalıklar :
Buğday yetiştiriciliğinde en çok rastlanan buğday hastalıkları:
- Pas hastalıkları (sarı pas,kahverengi pas,kara pas)
- Kök ve boğaz çürüklüğü
- Septoria
- Fusarium
- Sürme
- Rastık
Buğday hastalıkları ile ilgili detaylı bilgi için aşağıdaki içeriğimize bakabilirsiniz.
Zararlılar :
Buğday yetiştiriciliğinde en çok rastlanan buğday zararlıları
- Ekin kurdu (zoprus)
- Süne
Hasat ve Depolama
Ülkemizde buğday hasat zamanı, Mayıs-Ağustos ortaları arasında değişen 3,5 aylık bir dönemi içerir ve bu süre bölgesel farklılıklar gösterebilir. Buğdayın hasatı için biçerdöver, tırpan ve orak gibi araçlar kullanılabilir. Hasat zamanı belirlenirken dane dökme durumu, üründeki nem oranı ve makinelerin çalışma kapasitesi göz önünde bulundurulmalıdır. Biçerdöverle yapılan hasatta dane nem oranı genellikle %13-15 arasında olmalıdır. Bitkilerin tamamen sarardığı ve tanelerin sertleştiği dönemde hasat gerçekleştirilir. Buğday tohumu, yabancı ot tahıllarından, taşlardan ve topraktan arındırılması için selektörden geçirilmelidir. Depolama amacıyla kullanılacak yerler, nemden uzak, kuru, havadar ve aydınlık olmalıdır. Her ton ürün için 1,5 metrekarelik bir alan ayrılmalıdır. Depo için ideal sıcaklık +4 °C’dir. Uzun vadeli depolama için, depoda haşerelere karşı ilaçlama yapılması gerekmektedir.