İçindekiler
Ayçiçeği Yetiştiriciliği
Ayçiçeği yetiştiriciliği, artan nüfusla birlikte, dünyada ve ülkemizde önemi günden güne artan bir konudur. Bitkisel yağlar, insan beslenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Ayçiçeği, içerdiği yüksek orandaki (%22-50) yağ miktarı nedeniyle bitkisel ham yağ üretimi açısından önem taşıyan bir bitkidir. Ayçiçeği yağı, beslenme değeri en yüksek yağlardan biridir ve dünya bitkisel ham yağ üretiminin %12,6‘sını karşılar. Ülkemizde yıllık 220-280 bin ton arasında ayçiçeği yağı üretilmektedir, bu da Türkiye’nin bitkisel ham yağ üretiminin %46,7‘sini oluşturur. Ülkemizde ayçiçeği yetiştiriciliği, Trakya, Ege ve Karadeniz bölgeleri dahil birçok bölgede yetiştirilebilmektedir. Ancak, yetersiz ayçiçeği yetiştiriciliği nedeniyle bitkisel yağ açığımız her geçen yıl artmakta olup 500 bin tonu aşmıştır. Bu açığı kapatmak için yağlı tohumlu bitkilerin verim potansiyelini artırmak ve ikinci ürün tarımına daha fazla önem vermek gerekmektedir. Ayçiçeği tohumlarda bulunan %45-50 oranındaki yağ, sıvı yağ ve margarin endüstrisinde kullanılmaktadır. Ayçiçeği yağı çıkarıldıktan sonra kalan küspede yüksek oranda protein bulunur, bu nedenle karma yem üretiminde yaygın olarak kullanılır. Ayrıca, ayçiçeği, çerez olarak tüketilirken aynı zamanda kuş yemi olarak da kullanılmaktadır. Dahası Ayçiçeği, yağlı boya, kağıt, plastik, sabun ve kozmetik ürünlerin üretiminde hammadde olarak da kullanılmaktadır. Ayçiçeği yetiştiriciliği, çapalandığı alanı temiz ve havadar bıraktığı için iyi bir ekim nöbeti bitkisidir.
Ayçiçeği Yetiştirme Şartları
Ayçiçeği İklim İsteği
Ayçiçeği yetiştiriciliği, karasal iklim kuşağında ve ılıman iklimin yağışlı bölgelerinde yetiştirilen tek yıllık bir bitkidir. Oldukça geniş bir adaptasyon alanına sahiptir ve 120-130 günlük vegetasyon süresi boyunca toplam sıcaklık isteği 2600-2850°C‘dir. Tohumun çimlenebilmesi için toprak sıcaklığının minimum +4°C olması gerekmektedir, çimlenme için ideal toprak sıcaklığı ise en az 10-12°C‘dir.
Ayçiçeği soğuğa dayanıklı mı?
Ayçiçeği bitkisi fide döneminde soğuklara karşı oldukça dayanıklıdır, kotiledon yapraklı dönemde -5°C‘ye kadar dayanabilir. Ancak bu dayanıklılık 6-8 yapraklı döneme kadar kademeli olarak azalır, daha ileri gelişme döneminde bitki 0°C’de zarar görebilir. Bitkinin büyüme ve gelişmesi için optimum gece sıcaklığı 18-20°C, gündüz sıcaklığı ise 24-26°C‘dir. 36-40°C’nin üzerindeki yüksek sıcaklıklar polen tozunun çimlenmesini engelleyebilir, bu da yabancı tozlanma riskini artırabilir.
Ayçiçeği kurağa dayanıklı mı?
Ayçiçeği, kurak koşullara fazla dayanıklı olmamakla birlikte diğer kültür bitkilerinin yetişemediği kurak koşullarda başarıyla büyüyebilir. Kök sistemi 2 metreye kadar derinlere inebildiği için topraktaki suyu verimli bir şekilde kullanabilir, bu nedenle kısa süreli kuraklıklardan etkilenmez.
Ayçiçeği ne kadar su ister? Ayçiçeği ne zaman su ister?
Ayçiçeği yetişme süresi boyunca toplam 500-600 mm yağışa ihtiyaç duyar, bu yağışın yetişme dönemi içinde dağılmış olması önemlidir. Ayçiçeği bitkisinin su ihtiyacı farklı gelişme dönemlerinde değişir. Çıkıştan tabla oluşumunun başlangıcına kadar olan sürede yıllık toplam su tüketiminin yaklaşık %20‘sini kullanır. En fazla suya ihtiyaç duyduğu dönem çiçeklenmeden önce ve sonraki 40 günlük süreçtir, bu dönemde yıllık toplam su tüketiminin %60‘ını kullanır. Çiçeklenme döneminde susuzluk stresi yaşanması verimi olumsuz etkiler. Ayçiçeği nemli bölgelerden hoşlanmaz, yüksek nispi nem tabla çürüklüğüne neden olan hastalıkların etkisini artırabilir.
Ayçiçeği Toprak İsteği Nedir?
Ayçiçeği yetiştiriciliği, toprak isteği açısından fazla seçici olmayan bir bitkidir. Kumlu topraklardan killi topraklarakadar değişen farklı yapıdaki topraklarda başarıyla yetişebilir. Derin, organik maddece zengin alüviyal topraklarözellikle ayçiçeği tarımı için uygundur. Ancak taşlı, kumlu ve yüzeysel toprakları tercih etmez. Toprağın pH seviyesi 6.0-7.2 arasında olmalıdır. Ayçiçeği tarımı için seçilen topraklarda taban suyu yüksek olmamalı ve drenaj sorunu bulunmamalıdır. Ayçiçeğinin tuzluluğa toleransı sınırlıdır; 2-4 mmhos/cm tuz konsantrasyonuna dayanabilir.
Ayçiçeği Toprak Hazırlığı nasıl yapılır?
Ayçiçeği yetiştiriciliğinde toprak işleme ve tohum yatağı hazırlama, bölgelere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Önceki bitkinin hasadından sonra (Haziran veya Sonbaharda), tarla pullukla (20-25 cm) derinlikte işlenir. Özellikle buğday ekim alanlarında, buğdayın hasadından sonra derin sürüm yapılmalı ve sonbaharda tarla tekrar kültivatörle karıştırılmalıdır. Kış mevsimini bu şekilde geçiren toprak, ilkbaharda toprak nemini muhafaza edecek şekilde kültivatörle 8-10 cm derinliğinde işlenir. Üzerine gübre ve herbisit uygulanarak tekrar yüzlek olarak toprak karıştırılır. Ardından tarla ekime hazır hale getirilmek üzere merdane ve sürgü geçirilir.
Ayçiçeği Ekimi
Ayçiçeği nerede yetiştirilir?
Ülkemizde ayçiçeği yetiştiriciliği, Trakya, Ege ve Karadeniz bölgeleri dahil birçok bölgede yetiştirilebilmektedir.Ayçiçeği ekimi geniş bir zaman aralığında gerçekleştirilebilir. Ancak, ana ürün ekim zamanı, hava sıcaklığı ve toprak durumu tarafından belirlenir. Bu bağlamda, mart ayının ortalarından temmuz ayının ortalarına kadar ana ve ikinci ürün ayçiçeği ekimi yapılabilmektedir. Ege, Güney ve Güneydoğu Bölgelerinde ekim mart ve nisan aylarında; Marmara, Orta Anadolu ve Karadeniz Bölgelerinde nisan ayında; Doğu Anadolu Bölgesinde ise mayıs ayında gerçekleştirilmektedir.
Ayçiçeği nasıl ekilir?
Verimli bir ekim için toprak yeterince nemli olmalı, düzgün bir şekilde işlenmiş olmalı; aşırı kabarık veya gevşek olmamalı; anız artıkları ve yabancı otlar temizlenmiş olmalıdır. Bu durumda en elverişli ekim derinliği 3-4 cm olmalıdır. Toprak tavı uygun olduğunda, 7-8 cm‘ye kadar ekim yapmak mümkündür. Ancak gereğinden derin ekimlerde topraktan çıkış sorunları yaşanabilir ve düzensiz bir çıkış görülebilir. Ayçiçeği ekimi genellikle serpme yöntemi, pulluk çizilerine veya ocak usulü olarak bilinse de, iyi hazırlanmış bir tarlada ekim makinesi kullanılarak yapılan ekim en uygun olanıdır. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan pamuk mibzerleri ile dekara 750-1500 g/da, iyi ayarlanmış hassas bir (pnömatik veya mekanik) ekim makinası ile tohumun 1000 tane ağırlığına bağlı olarak, ekimde çok daha az miktarda 250-350 g/da tohum kullanılmaktadır. Hassas ekim makinası ile yapılan ekim, tekleme işçilik masrafını ortadan kaldırması açısından da önemlidir. Ekimde sıra arası makinalı toprak işlemeye olanak vermek amacıyla 70 cm, sıra üzeri ise, yağlık çeşitlerde 30-35 cm, çerezliklerde ise 40 cm olmalıdır. Gereğinden sık yapılan ekimler, zayıf bitki gelişmesi ve yüksek oranda yatma nedeniyle verim kayıplarına yol açabilir. Ayçiçeği ekiminde sıraların rüzgar istikametine paralel olmasına dikkat edilmelidir. Ekim derinliği, toprak nemine bağlı olarak belirlenir. İyi hazırlanmış tohum yatağında ve erken ekimlerde ekim derinliği 5-6 cm arasında olabilir. Ancak toprak tavının yetersiz olduğu ve özellikle geç ekimlerde tohumun nemli toprak tabakasına düşebilmesi için ekim derinliği 6-7.5 cm arasında olmalıdır.
Ayçiçeği ekim nöbeti
Ayçiçeği bitkisi, yoğun ve sağlıklı bir yeşil kütleye sahip olduğundan, yetişme süresi boyunca topraktan büyük miktarda besin elementi çeker. Bu nedenle aynı tarlaya yılın her geçen döneminde ardışık ekim yapılması durumunda verimde bir düşüş gözlenir. Ayçiçeği, kurak koşullarda, buğday, arpa ve çavdar gibi bitkilerle sırayla ekim nöbetine alınmalıdır.
Ayçiçeğinde Gübreleme
Ayçiçeğinden dekara 120-130 kg tohum verimi ve 750 kg sap ve tabla verimi elde edildiğinde, bitkiler tarafından dekardan 6,5 kg N, 4,1 kg P2O5, 36,0 kg K2O ve 13,3 kg CaO‘nun kaldırılması gerekmektedir. Gözlemleniyor ki, ayçiçeği tarafından topraktan en fazla azot ve potasyum alınmaktadır.
Ayçiçeğine hangi gübre atılır?
- Azot Gübrelemesi: Ayçiçeğinde verimi sınırlayan en önemli bitki besin maddesi azottur. Ayçiçeği bir yetişme döneminde ihtiyaç duyduğu azotun %66‘sını çiçeklenme dönemi sonuna kadar alır. Bu nedenle ihtiyaç duyulan azotun %50‘si ekimle birlikte, diğer yarısı ise bitkiler 20-25 cm boya ulaştığında (ikinci çapa ile birlikte) uygulanmalıdır. Ayçiçeği için önerilen azot miktarı, hedeflenen her 20 kg/da verim için 1 kg azot olarak hesaplanır. Kuru koşullarda uygulanacak azot miktarı azaltılmalı ve tamamı ekimle birlikte uygulanmalıdır.
- Fosfor Gübrelemesi: Ayçiçeği bitkisinin fosfor ihtiyacı olmamakla birlikte belirli bir verim elde etmek için dekara 8-10 kg P2O5 uygulanmalıdır. Fosforlu gübrenin tamamı ekim öncesi veya ekimle birlikte verilmelidir.
- Potasyum Gübrelemesi: Ayçiçeği bitkisi topraktan fazla miktarda potasyum kaldırmasına rağmen ülkemiz topraklarında yeterli potasyum olduğundan, toprak analiz sonuçlarına göre uygulama yapılmalıdır. Potasyum eksikliğinde yaprak kenarlarında önce sararmalar, daha sonra kahverengi renk ve kurumalar oluşabilir.
Ayçiçeği Bakımı Nasıl Yapılır?
Ayçiçeği tohumları, uygun şartlar oluştuktan sonra ekildikten 10-15 gün sonra çimlenir ve toprak yüzeyine çıkar. Bitkilerin büyüme ve gelişmeleri süresince gerekli bakım işlemleri zamanında ve uygun teknikle aksatılmadan gerçekleştirilmelidir.
- Çapalama ve Yabancı Ot Kontrolü: Bitkiler toprak yüzeyine çıktıktan sonra, 10-12 cm boya ulaştıklarında (4-6 yapraklı dönem), ilk çapa işlemi yapılmalıdır. Bitkiler 25-30 cm boya ulaştığında ise ikinci çapa gerçekleştirilmelidir. İkinci çapa genellikle boğaz doldurma aşamasında uygulanır. Ayçiçeği bitkisi saçak köklü olduğu için çapalama derinliği sınırlı olmalıdır (10 cm’den fazla olmamalıdır). Üst gübreleme yapıldıysa (N), ikinci çapa işlemi ile birlikte uygulanmalıdır. Bitkiler 40 cm’ye ulaştığında çapalama işlemine son verilmelidir. Ayçiçeği tarımında genellikle 2-3 çapa yeterli olmaktadır.
Ayçiçeği tarlalarında sorun teşkil eden yabancı otlar, çapalama ile kontrol edilebileceği gibi herbisit kullanılarak da yönetilebilir.
Ayçiçeğinde Sulama
Ayçiçeği yetiştiriciliği, kurak koşullara karşı oldukça dirençlidir. Ancak, sulama yapıldığında önemli ölçüde verim artışı sağlanabilir. Ayçiçeği bitkisinin suya en fazla ihtiyaç duyduğu dönem, tabla oluşumundan çiçeklenmeye kadar geçen süreci kapsar. Özellikle çiçeklenmeden 20 gün önce ve çiçeklenmeden sonraki 20 günlük süreç, ayçiçeği için su tüketimi açısından kritik bir dönemdir. Yağışın yeterli olduğu bölgelerde (yılda 600 mm ve bahar yağışı 400 mm), sulama genellikle gerekli olmayabilir. Ancak sulama yapıldığında, verimde %50‘den daha fazla artış elde edilebilir. Bölgesel iklim ve toprak koşullarına bağlı olarak 3-4 sulama uygulanabilir. İlk sulama genellikle tabla oluşumunda, ikinci sulama çiçeklenme döneminde ve üçüncü sulama süt olgunluk döneminde gerçekleştirilir.
Ayçiçeği yetiştiriciliğinde akıllı sulama sistemleri tercih etmenin önemi için aşağıdaki yazımıza göz atmayı unutmayın!
Ayçiçeği Hastalıkları ve Zararlıları
Ayçiçeği yetiştiriciliğini tehdit eden çeşitli hastalık ve zararlılar bulunmaktadır. Bunlar:
Hastalıklar:
- Mildyö veya Köse Hastalığı
- Pas Hastalığı
- Gövde ve Tabla Çürüklüğü Hastalığı
- Orobans (Canavar otu)
- Solgunluk hastalığı, Tabla çürüklüğü, yaprak leke hastalığı, çökerten hastalığı, foma, kömür çürüklüğü, Virüs Hastalıkları, Mikoplazma hastalığı gibi hastalıklardır.
Zararlılar:
- Çayır Tırtılı
- Makaslı Böcek
- Kuşlar
- Salyangoz
- Bozkurtlar, Yeşil Kurt, Kırmızı Örümcek, Çizgili Yaprak Kurdu gibi zararlılardır.
Ayçiçeğinde çayır tırtılı hakkında detaylı bilgi için aşağıdaki yazımıza göz atmalısınız.
Ayçiçeği Ne Zaman Hasat Edilir?
Ayçiçeği ekimi yapılan alanlarda, bitkinin genetik özelliklerine bağlı olarak ekimden yaklaşık 120 gün sonra hasat olgunluğuna ulaşılmaktadır. Bu döneme genellikle Temmuz ve Ağustos ayları denk gelmektedir. Hasat zamanında bitkilerin sapları, yaprakları ve tablaları sararmakta, tablaların kenarındaki sarı çiçekler dökülmekte, aynı zamanda tablaların kenarındaki koruyucu yapraklar kahverengi renk almakta ve tohumlardaki rutubet oranı %25’in altına düşmektedir. Ayçiçeği hasadı için genellikle normal buğday biçerdöverleri kullanılmaktadır. Ancak biçerdöverlerin tablaları değiştirilmeli ve gerekli ayarlamalar yapılmalıdır. Hasat sırasında biçerdöverin hızı 5-8 km/saat arasında olmalıdır. Biçim yüksekliği ise 30-60 cm arasında olmalıdır. Hasat yapılacak bitkilerin tohumları ve tablaları tamamen kurumalıdır. Tohumdaki rutubet oranı %12-15 seviyelerine düşmelidir. Hasat sonrasında tohumlardaki rutubet oranı %9,5-10’a düşürülmelidir, aksi halde tohumlar küflenerek bozulabilir.